• BIST 100
    115.140.23
  • USD
    32,55
  • EURO
    34,84
  • GRAM ALTIN
    2468,01
  • ÇEYREK ALTIN
    4060,44
  • BITCOIN
    2162013,82

SUDAN BARIŞ ANLAŞMASIYLA KÖKLÜ SORUNLARI ÇÖZEBİLECEK Mİ?

SUDAN BARIŞ ANLAŞMASIYLA KÖKLÜ SORUNLARI ÇÖZEBİLECEK Mİ?
617 Görüntülenme
02 Eylül 2020-11:26

Sudan'da, Geçiş Hükümeti ile çok sayıda silahlı muhalif grubu bünyesinde barındıran Sudan Devrimci Cephesi arasında 17 yıllık çatışmaya son veren barış anlaşmasının geçen pazartesi imzalanmasının ardından kamuoyunda anlaşmanın ülkenin köklü sorunlarına çözüm üretip üretemeyeceği tartışılıyor.

Güney Sudan'ın başkenti Cuba'daki tören, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Başbakan Abdullah Hamduk ve Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit gibi üst düzey isimlerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Sudan hükümeti ile silahlı hareketler arasındaki anlaşma, Güney Sudan Devlet Başkanı Mayardit ile Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dakalu (Hmidti) ve silahlı hareketlerin temsilcileri tarafından parafe edildi.

Eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in geçen yıl askeri darbe ile devrilmesinin ardından Güney Sudan hükümetinin ara buluculuğunda başlatılan müzakereler sonucu varılan anlaşma, on binlerce insanın hayatını kaybettiği, yüz binlercesinin evlerinden olduğu çatışmaları sonlandıracak olması açısından büyük önem arz ediyor.

Anlaşma neler getiriyor?

Sudan hükümeti ile Devrimci Cephesi arasında 14 Ekim 2019'da Cuba'da başlayan barış görüşmeleri neticesinde varılan anlaşma, güvenlik, toprak mülkiyeti, yerinden olanların geri dönüşü, geçiş dönemi adaleti, tazminatlar, göçebeler ve çobanların desteklenmesi, servet ve iktidar paylaşımı ile mülteciler ve sığınmacılar gibi çatışmaların temel nedenlerinde mutabakatı vadediyor.

Muhalif güçler tasfiye edilerek silahlı unsurları ulusal orduya entegre edilecek.

10 ay süren müzakereler neticesinde imzalanan anlaşma ile geçiş dönemi 39 ay daha uzatılırken, Devrimci Cephesine, devlet başkanlığına eş değer konumdaki Egemenlik Konseyinde 3 koltuk, kabine ve Geçici Yasama Meclisinde ise yüzde 25 kota ayrıldı.

Sudan hükümeti, yoksul bölgelerin kalkınmasına destek için Darfur'a 10 yıllığına 750 milyon dolar ödemeyi taahhüt etti.

Aynı zamanda Sudan için federal sistem öneren anlaşma, Güney Kurdufan ve Mavi Nil'e özerklik hakkı tanıyor. Darfur bölgesi kendi valisini seçebilecek. Halihazırda 5 eyalet 7 ay sonra birleşerek Darfur tek bir bölge haline gelecek. Darfur bölgesi, gelirlerinin yüzde 40'ında tasarruf hakkına sahip olacak. Bölgenin, kamudaki istihdamdan da yüzde 20 pay alması öngörülüyor.

Darfur'daki savaş suçluların adalete teslimi için komisyon kurulacak. Dönüm noktası niteliğindeki anlaşma, Darfur'da savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlarla karşı karşıya kalan eski yetkilileri yargılamak için Uluslararası Ceza Mahkemesi ile iş birliğini de garanti ediyor.

Darfur'da iki tarafın da katılımıyla 12 bin kişilik bir sivil savunma gücü konuşlandırılması planlanıyor.

Öte yandan Arap Birliği, Troyka (ABD, Norveç, İngiltere) ülkeleri, Türkiye, Mısır, Katar, Suudi Arabistan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı.

Hangi gruplar anlaşmaya katıldı, hangileri anlaşmayı reddediyor?

Sudan'da "Adalet ve Eşitlik Hareketi" ve "Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N)" isimli silahlı hareketleri bünyesinde barındıran ve 17 yıldır hükümete karşı mücadele eden Sudan Devrimci Cephesi, ülkede rejim değişikliği sonrasında devlete karşı savaşmayı bırakmıştı.

Anlaşmaya imza atan gruplar arasında Darfur’un batısından Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM), Sudan Kurtuluş Ordusu (SLA) ile güneydeki Güney Kurdufan ve Mavi Nil’den Malik Akkar liderliğindeki SPLM-N yer alıyor.

Abdulvahid Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/AM) ile Güney Kurdufan ve Mavi Nil eyaletlerinde 2011’den bu yana hükümet güçleriyle çatışan SPLM-N örgütünün Güney Kurdufan lideri Abdulaziz el-Hılu anlaşmaya yanaşmadı.

2003'ten beri hükümet güçleriyle çatışan Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi, Beşir rejimi ile müzakereyi reddettiği gibi, geçiş hükümetinin şu ana kadar yönelttiği doğrudan ya da dolaylı tüm çağrıları da geri çevirdi.

SPLM-N, 2017’de Akkar ile yardımcısı Hılu arasında ikiye bölündü. Örgütün 2 kanadı arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Hareketin Güney Kurdufan kanadını Hılu yönetirken, Mavi Nil eyaleti ise Akkar’a bağlı güçlerin kontrolünde bulunuyor. Hılu, Mavi Nil ve Güney Kurdufan için bağımsızlık referandumu yapılması ve ülkede laik bir devlet kurulmasını istiyor.

Hılu, Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Orgeneral Dakalu’nun, hükümetin Arabuluculuk Heyeti başkanı olması nedeniyle müzakerelerden çekildiğini duyurmuştu.

Sudan’da yeni bir sayfa açacak olan ve birçok yönüyle tarihi olarak nitelendirilen anlaşmanın, kimlik meselesi, laik sistem tartışmaları ve seçimlerin nasıl yapılacağı sorusunun yanıtsız bırakılması, muhaliflere ayrılan kotalar ve isyancı grupların orduya entegrasyonu gibi konular nedeniyle gelecekte yeni sorunlar ve anlaşmazlıklara yol açmasından endişe ediliyor.

300 bin kişi öldü, 3 milyon kişi evlerinden oldu

Birleşmiş Milletler rakamlarına göre, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde 2003'te başlayan ve hükümet güçleriyle silahlı hareketler arasında yaşanan çatışmalarda şimdiye kadar 3 milyon kişi evinden oldu, 300 binden fazla kişi de hayatını kaybetti.

Geçen sene askeri darbeyle görevine son verilen eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ve birçok üst düzey isim, Darfur bölgesinde soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekle itham ediliyor.

Müzakereler Güney Sudan ara buluculuğunda 10 ay önce başladı

Güney Sudan Devlet Başkanı Mayardit, 30 yıllık Beşir iktidarının devrildiği darbenin ardından Sudan Askeri Geçiş Konseyi ile silahlı hareketler arasında uzlaşı sağlanması amacıyla ara buluculuk girişimi başlatmıştı.

Sudan hükümeti, 9 Mayıs'a kadar ülkedeki tüm silahlı gruplarla kapsamlı barış anlaşması imzalayıp, Yasama Meclisini de kurarak geçiş döneminin tüm yönetim mekanizmalarını tamamlamayı hedefliyordu.

Cuba müzakereleri, batıdaki Darfur bölgesi, güneydeki Güney Kurdufan ve güneydoğudaki Mavi Nil eyaletleri ile ülkenin doğu, kuzey ve orta kesimlerindeki barış görüşmelerine odaklanıyor.

Ülkede kapsamlı barışın sağlanması, Cumhurbaşkanı Beşir’in hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösterilerin ardından askeri darbeyle devrilmesi sonrası 21 Ağustos 2019'da kurulan ilk hükümetin en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. -SM- (AA)

0 Yorum:
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Copyright © 2024 Prasoft